Evrim Evren Doğan
Şiir ve Yazılarım
Evrim Evren Doğan
Önderlik et bana
çok güçlüsün
yaşıyorsun dizelerimde.
Benim bu yüreğim,
söyleyecek sana her şeyi
tıka basa dolu o.
Mayakovski
direnç çiçekleri açsın attığınız gök taşlarına
çocukları geri çekin bu kavgada çünkü;
onlar çok büyük adamlar
sevdasına koyulanı hiç geri dönmedi.
Evrim Evren Doğan
Çelikten sert kızıl bir mermi.
Zırhı geçirir kavgada en öne düşeni
Yol alanı, yürüyeni, dövüşeni.
Evrim Evren Doğan
Annemin
Elimi bırakışı.
Sevgilimin elimi tutuşumu !
Hiç fayda etmez dinmez sızısı.
Acıtır işte
Lütfen bunu bana sormayın.
Yoktur anneden başka
Yarasına kurban olunacak
En hakikatlı gönül bağı.
Evrim Evren Doğan
Yağsa bile her köşede üzerimize mermiler
Kesilsede boğazlarımız.
Aksa damardaki o sıcak süzülen kan !
Bu kavgada oğulları alnından öpe analar ve gövdesinden sarıla analara oğullar.
Evrim Evren Doğan
Daha kaç beton duvar olabilirdiki.
Bu kavgada.
Hangi barikat eğebilirdi ki
O çelikten iradeli çocukların
Kar beyaz bulutları süslediği
Ateş eylemlerini.
Bir garip yol tepede ve zirvede ölmek
Diyorum ki
Artık daha iyi anlıyorum
Neden direndi bu kadar insan
Devrimci olmak için bu en sert yaşam.
Evrim Evren Doğan
Bir tek anaları taşıyacak ömürlük. O da yaşıyor olurlarsa.
Evrim Evren Doğan
Barış için kuşlar sevişmeli rüzgar esmeli
Renkleri belli olmayan yağmur bulutları karışmalı
Beyaz papatya dağlarına
Kırmızı gelincik tarlasına
Mavi umut göçlerine
Sen beni düşünmeli
Tabii bende seni canım
Barış olmalı.
Evrim Evren Doğan
İşte tam-da burada seninle ayrılıyoruz tanrım !
Yolun sonu dedikleri yerde
Sen zulmün baş fedaisi
Ben umudun en zayıf sözcüsü
Cennetinide
Cehenneminide red ediyorum.
Evrim Evren Doğan
Benzemiyordu hiç bir güneşin kavgasına.
Her sözü o kadar tatlıydı ki bal sığmadı kavanozlara
Taştı bir eli uzanan fıratın dağlarına
Anlat ki işte ölelim.
Evrim Evren Doğan
Yeryüzü haykırıyor sana onbinlerce çocuk verdim, kana hiç doymayan zulüm..
Evrim Evren Doğan
Evrim Evren Doğan
Her hangi bir gün değil
Tam olarak her gün günaydın demelisin
Kuşlar savurmalı
Külünü yarınlara çünkü;
Bu düş böyle başladı
İlk gördüğüm an seni.
Evrim Evren Doğan
Umudu taşır sütünde kadınların çocuklar.
Evrim Evren Doğan
siz duymuyorsunuz bomba seslerini...
Kesik parmakların,
parçalanmış rahimlerin...
Ahhh !
o gökyüzüne ağıtlarını.
Evrim Evren Doğan
Ruhum yapayalnız kendi şiirine aşık.
Evrim Evren Doğan
Sanki bütün iklimlere hüzün dolmuş.
Ben şiirine ağıt olayım der gibi koşuyor çocuklar, peşimden.
Evrim Evren Doğan
o en uzun suskunluklarımda annem bana hep kızardı.
derdi oğul
sen sus, ben yeniden gelirim sana kızıl güllerle...
Evrim Evren Doğan / Sengalde katliam var.
En büyük utancım
Bu utançla her gün yüzleşmek zorundayım
Sadece ben mi ? hayır hepimiz...
Evrim Evren Doğan / Sengalde katliam var.
Zaten bir kaç saat sonra gün ışıyacak
Ve ihanetin nefesi hissedilmiş olacak
Kırılmayalım lütfen...
Evrim Evren Doğan
Hiç ölmedi demeli. lütfen !
Evrim Evren Doğan
Kim bilir kaç kıta bu şarkıda
Ayrılık istedi.
Sigaramın dumanı patladı
Dağlar ciğerimi çağırdı
Kurşun gibi gökyüzü sustu
Kim bilir kaç hasretin yarılışı
Uğurladı kendi yoldaşına bu kavgada
Dönecek diyerek
Bir sonra ki yıl.
Evrim Evren Doğan
Aslında size anlatmak istediğim bir çok şey var
Mesela ! Kürde güneş hiç doğmadı...
Evrim Evren Doğan
Evrim Evren Doğan
Ben hiç bir vakit ağıt yakmam. Oğulun kokusuna dolanır. Koşarım, şafak vakti. Sevda değil. Kavga alanlarına lan !
Evrim Evren Doğan
Siz o kara lastik giymiş dağ köylerinin çocukları vardır bilirmisiniz.
Ellerine tutuşurdu yırtık mendili
Gülüşlerine kurban olurum kar altında.
Bilirim senede bir gün sahip olmak istediğim.
O en yaldızlı büyük düşümü.
Unutamam !
Dün gibi Fırata ilk bakışımı.
Evrim Evren Doğan
O hiç aşılmaz sandığınız
Kurduğunuz
Ölüm barikatlarını yıkmaya
Yakmaya ve talan etmeye.
Kavga bu dağlara koşacağız
Yürüyoruz.
Bu tarihsel düş
Bize tek bir şeyi öğretti
Kızıla kuşana kuşana
Cenk vakti
Ölüme koşmaya.
Evrim Evren Doğan

Karanfiller deniz olup akıyordu ve kavuşuyordu denizlere.

Set çekiyorum gönlüme...
Sanki
Bu dünyayı var eden
O derin aşkları ben yarattım...
O büyük imparatorlukları
Yıkıp talan eden o korkusuz gladyatörler gibi...
Hürriyet nasıl bir şey
İşte yine o derin soruyla
Başbaşayım...
Sonu mutlaka hüzne özgürlük denilmesi
Çocuklar işte...
Bu yüzden, tam-da koşarken vuruldu...
Evrim Evren Doğan

Dilersen bu gece son sözü söyleyip seninle ayrılalım sevgilim. Zaten bir kaç saat sonra gün ışıyacak Ve ihanetin nefesi hissedilmiş olacak Kırılmayalım lütfen... Evrim Evren Doğan |
Belki de bu kavgada ölmek en radikal gülüştü.
Başardılar !
Koşar adım kızıl güneşe
Başardılar bunu çocuklar.
Evrim Evren Doğan


Kısa bir hikaye anlat bana
Anlat ki işte...
Ölelim...
Evrim Evren Doğan



Barış için feryat ediyorsunuz zulmun duvarlarını
Diyorum ki
Gökyüzü sizi hiç sevmedi
Ve sevgisini ilk olarak böyle anlattı.
Tanrı.
Diyorum ki
Gökyüzü sizi hiç sevmedi
Ve sevgisini ilk olarak böyle anlattı.
Tanrı.
Evrim Evren Doğan


Sen ne diyorsun aga. benim coğrafyamda kadınlar oğullara, ninnisini bitirmeden ağıtları koparır."
Evrim Evren Doğan


Gökyüzünün sarı renkli yıldızları var
Karanlık çökünce güneş yine parladı
Patladı kavga hürriyet kırmızı gül dedikleri gün
Siz görmediniz yaralı göçmen kuşları çünkü;
Ben boyadım saçlarının her telini umuda.
Evrim Evren Doğan


Memleketin derdi aşk olmuş.
Sokayım gönül milliyetçiliğinize.
Çocuklar öldü.
Hani Orhan Velinin martıları gibi.
Sıra sıra
Küçükten büyüğe
Anadan oğula...
Evrim Evren Doğan


kirwem ! annem beni severken hiç durmadan en güzel düşümsün derdi. ben de ona sarılır denizimi koklardım... Evrim Evren Doğan


İnsan ki, evrenin en utanmaz hayvanı. Madem herkes maviyi bu kadar çok düşlüyor. Peki çocuklar neden ölüyor. Evrim Evren Doğan
Sayfa Başına Dön